Etiket başlığı

Autem vel eum iriure dolor in hendrerit in vulputate velit esse molestie consequat, vel illum dolore eu feugiat nulla facilisis at vero eros et dolore feugait.

Etiket arşivi

Karayolu Ulaşımında Farklı Yol Kaplamalarının Çevresel Gürültü Seviyesine Katkılarının İncelenmesi: Adana Örneği

Bu çalışmada, karayolu kaplamalarından kaynaklanan gürültünün etkileri incelenmiştir. NMPB Routes 96 karayolu gürültü tahmin modeli kullanılarak yapılan hesaplamalar SoundPLAN 6.4 programında, gerçekleştirilmiş, araç hızı, trafik yükü değiştirilerek farklı senaryolar oluşturulmuştur. Senaryolarda, parke taşı kaplama (PTK), düz asfalt kaplama (DAK) ve gözenekli asfalt kaplama (GAK) olmak üzere üç farklı yol kaplaması ele alınmış ve değerlendirilmiştir. Üç farklı yol kaplaması için, ülkemiz ve Avrupa Birliği mevzuatında belirlenen gündüz-akşam-gece gürültü göstergelerinde ve <55, 55-65, 65-75 ve >75 dBA gürültü seviyelerinde birbirlerine göre durumları, maruz kalınan alan açısından değerlendirilmiştir. Çalışma, Adana il merkezinde bulunan üç farklı bulvar güzergâhında yapılmıştır. Maruz kalınan alan açısından tüm zaman dilimlerinde 55 dBA’nın altında olan gürültü seviyelerinde PTK toplam hesaplama alanı içerisinde en düşük yüzdeye sahip olduğu görülmüştür. Nüfus açısından ise 55 dBA’dan daha düşük gürültü seviyelerinde DAK ve GAK kaplamalarda PTK’ya göre hesaplama alanlarındaki nüfusun daha fazlası maruz kaldığı görülmüştür. Hesaplama alanlarında 55 dBA gürültü seviyesinin altında kalan konutlar değerlendirildiğinde PTK gündüz-akşam-gece zaman dilimlerinde diğer iki yol kaplamasına göre daha düşük bir yüzdeye sahip olduğu görülmüştür. Aşırı gürültü seviyelerine (>75 dBA) maruz kalınan alanlar ve maruz kalınan nüfus tahmin edilerek bu alanlarda bulunan duyarlı yapıların (konut, hastane vb.) ve bu yapılara maruz kalan kişi sayısı belirlenmiştir.

Anahtar Sözcükler: Gürültü, çevresel gürültü, karayolu gürültüsü, gürültü haritaları, NMPB, SoundPLAN

Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliği Kapsamında Yetki Devri Alan Belediyeler ve Uygulamada Karşılaşılan Sorunlar

Özet: Kişilerin huzur ve sükûnunu, beden ve ruh sağlığını bozacak şekilde ve ilgili yönetmeliklerle belirlenen standartların üzerinde gürültü ve titreşim oluşturulması Çevre Kanununda yasaklanmıştır. Ülkemizde çevresel gürültüye maruz kalan kişilerin huzur ve sükûnunun sağlanması, çevresel gürültünün önlenmesi ve azaltılmasına yönelik çalışmaların usul ve esasları “Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliği (ÇGDYY)” nde belirlenmiştir. Söz konusu yönetmelik Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve taşra teşkilatını uygulamalarda yetkili kılmaktadır. Ancak 2872 sayılı Çevre Kanununun 12. Maddesine göre bu yetki çevre denetim birimlerini kuran belediye başkanlıklarına devredebilmektedir. Bu kapsamda 29 Haziran 2006 tarih ve 2006/16 sayılı Genelge ile ilk yetki devirleri yapılmış olup 2015 yılı itibariyle 96 belediyeye yetki devri yapılmıştır.

Anılan yetki kapsamında Belediyeler, çevresel gürültü şikâyetlerini değerlendirme, ölçüm, izleme, denetleme, idari yaptırım vb. enstrümanları Çevre ve Şehircilik Bakanlığı adına uygulama yetkisine sahip olmaktadır. Belediyelerin Çevre kirliliği konusunda tek idari yaptırım uygulama aracı “5326 sayılı Kabahatler Kanunu” olup bu kapsamda “Çevreyi Kirletmek” fiilinden düşük para cezaları uygulanabiliyorken daha yüksek cezaların öngörüldüğü Çevre Kanunu kapsamında yapılacak yetki devirleri ile Belediyelerin etkinliği artacaktır. Aynı zamanda bu tarz yetki devirleri ile belediyelerin mahalli sınırları içerisindeki anlaşmazlıkları yerinden yönetim tarzıyla çözümü çok daha etkili olacaktır. Belediyelerde yönetimlerin zamanla değişmesi ile birlikte kimi zaman yönetim anlayışlarının da değişebilmesi olasılığı yukarıda bahsedilen avantajların yanında ciddi bir dezavantaj olarak değerlendirilebilir.

Bu çalışmada Gürültü yetki devri kapsamında belediyelerin sorumlukları, avantajlı ve dezavantajlı durumları irdelenerek ulaşılan sonuçlar ortaya koyulmuştur.

Anahtar Sözcükler: Belediye, Çevresel Gürültü, Yetki Devri

Çevresel Gürültü Yönetiminde Akustik Planlama ve İmar Planları Arasındaki İlişkinin Önemi

ÖZET Genel manada planlama tüm süreçlerde en önemli adımı oluşturur. Kentli olmanın ve kentte yaşamanın vazgeçilmezi insan onuruna yakışır sağlıklı bir çevrede yaşama ve barınmaktan geçer. Böylesi bir ortamı oluşturmak ve sürekliliğini sağlamak elbette ki bireylerin yanında devletin de en önemli görevidir.

İmar hukuku bağlamında baktığımızda sağlıklı bir çevre oluşturmak amacıyla hiyerarşik bir planlar düzeni bulunmaktadır. Bu hiyerarşik düzende en alt ölçekteki uygulama imar planları daha üst kademelerdeki üst ölçek kararlara uygunluk göstermelidir. Ayrıca, bu planların hazırlanması aşamasında alanda akustik planlamanın yapılabilmesi ve yerleşim alanları içindeki sakin alan ve açık arazideki sakin alanların oluşturulması için gürültü haritaları ve eylem planlarının plan eki olarak istenmesi ve plan kararlarına esas olması Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliği (ÇGDYY) uyarınca zorunludur. Bu ifade ÇGDYY’nin ilk yayımlandığı tarih olan 01.07.2005 tarihinden bugüne aynı şekilde gelmiş fakat imar planlarının hazırlanması ve uygulanması ile yükümlü yönetimlerce görmezden gelinmiştir.

Bu çalışmada her ölçekteki yerleşim alanlarının tüm imar koşullarını ve dolaylı olarak akustik yapısını belirleyen, ancak uygulamadaki aksaklıklar ile içi boşaltılan imar planları üzerinde durulmuş ve akustik planlama ilişkisi açıklanmaya çalışılmıştır.

Anahtar Kelimeler: Gürültü, Akustik planlama, İmar planları